11 Ağustos 2010 Çarşamba

KALP AMELİYATI

Tasavvuf, kalbi kötü duygulardan arındırıp onun derinliğinde bulunan ışığı ortaya çıkarmayı amaçlar. Bu amaçla seçilmiş hekimler, hastalarını manevi ameliyata alırlar.

Kimin kalbinde ne sorun varsa onu bilir, ameliyatla sağlığına kavuşturmayı amaçlarlar.

Hekimin nezaretine girildiğinde bir ölü yıkayıcısının elindeki ölü gibi teslimiyet içerisinde olunmalıdır.

NAKŞ-I BEND


"Nakış yapan" anlamına gelen Nakşibend; Nakşibendi mürşitlerinin, kalbi dünyadan ahirete bağladığı düşünüldüğü için bu adı almıştır. tasavvufta kalbe ilmek ilmek "ALLAH" lafzını nakşetmek esastır...

6 Temmuz 2010 Salı

NEFİS TERBİYESİ

Nefsin başı, iki kaş arasındadır. Vücudu ise iki kemik arasında, kürek kemikleri arasında bulunur. Ayakları ise çoktur. İnsan vücudundaki letaifleri sarmıştır. Onun için, organlarımızla amel yaptığımızda nefis bundan pay alıyor. Ancak bir kamil mürşit gözetiminde amel edilirse eğer, letaifler gerçek görevini üstlenir.
Kamil mürşidin nazarı, nefsin gücünü azaltır. Nefsi felç eden tek şey nazardır. Onun nazarı (bakışı) ve terbiyesi sayesinde nefsin ayakları başta toplanır.
Letaifler nefsin elinden kurtulmaya başlayınca kuvvetlenir, artık nefsi dinlememeye başlar. Nefis letaiflere tabi olur. Letaifler asıl memleketi olan emir alemine yükselirler. Nefis de onları takip eder. Orada nefis, Allah'ın nazarına mazhar olur. Sıfatı değişir, böylece nefs-i mutmainne makamına ulaşır. Artık iyi ve güzel işleri emretmeye başlar.
İşte bu sebeple zikir şarttır. O da bir kamil mürşidin terbiyesi altında yapılır. Bir mürşide teslim olmayan insan, yaptığı işlerde yalnız başına kalır.

21 Haziran 2010 Pazartesi

KALP ZİKRİ

ZİKİR suya benzer, kalp balık gibidir.
Kalbi dirilten tek şey, ZİKİR'dir...
(Şah-ı Nakşibend k.s.)

18 Haziran 2010 Cuma

KALBE GİDEN YOL...


Büyüklerimiz derler ki, zikri çeken İŞARET PARMAĞI'dır. İşaret parmağından kalbe giden bir damar vardır. Çekilen zikirler tesbih tanelerinden, o damar vasıtasıyla kalbe ulaşır... Kalp nefsin elinden kurtulmaya başlar.